"eşikteydi... duruyordu... unuttu...
o kapıyı açmak ve içeri girmek için mi oradaydı; yoksa o kapıdan yeni çıkmıştı da kapatmak üzere miydi? unuttu. iki düşünce arasındaki mesafeyi uzatmak ister gibiydi.
oradaydı... duruyordu... bilmiyordu...
kelimelerin verdiği azaptan kurtaracak başka kelimeler arıyordu... sağır ve dilsiz kelimeler şeylere çarpıp parıldıyordu. şeylerin peşinden koşan sözcükler yükünü dilin boşluğuna bırakıyordu..."
コメント